5 Şubat 2009

BABAMIN "DAVULU"

Dün havaalanına giderken "Annecim ben de seninle delebili miyim?" dedi, ben de olur dedim. Havaalanına gittik, arabada bekliyoruz, kucağıma oturdu ve sorular sorular sorular :
- Babam nerde?
- Uçakta annecim.
- Babamın sesi niye hala gelmiyor?
- Uçak inmedi daha annecim.
- Uçak neden inmedi?
- Daha gelmedi.
- Neden gelmedi?
- Annecim yavaş yavaş geliyor, daha uçağın gelmesine var.
- Hızlı hızlı gelsin.
- Tamam annecim.
- Anne dönerken arabayı sen sür
- Neden aşkım
- Babam arkaya otursun.
- Neden kızım?
- Ben babamın cucaaana oturucam da.
-İrem bak! (Havaalanı gözetleme kulesi)
-O ne?
(Kısaca anlatılır.)
-Ama ben hiç kuleye çıkmadım (der dudak büzerek ağlamaklı, ne yapacaksa kulede)
Sonra uçak iner, biz de arabadan. Kapıya doğru gidilir; herkese "benim babam geliyo biliyo musunuz?" denir.
Veee... Uzaktan babamız görünür. "Babam geldi, babaaaa" ve İrem'in geleceğini bilmeyen babamız da şaşkın ona doğru yürür. Eller sallanır, öpücükler atılır ve etraftaki herkes kendi özlemini unutup baba-kızın uzaktan da olsa kavuşmalarına-aşklarına bakar duygulanarak. Ve benim gözler dolar o zaman. İşte budur gerçek aşk...
- Anne babam neyi bekliyor?
- Kızım bavulunu alacak oradan gelecek.
- Babamın "davulu" niye gelmedi hala ...?
Babamız "davulunu" (bavulunu) alıp gelir ama o gelene kadarki zaman geçmez İrem için. Baba gelir, kızı kucaklar (arkadan sesler:ayy babası geldi, canım..) "davulu" ve beni orada bırakır yürür. Gider gider, ben de arkalarından "davul"la birlikte. Ve beklerim dönüp beni de öpecek, sarılacak diye ama hiiiiççç... Kızını gördü ya :) Neden sonra arkadan "davulu" taşıyan ben farkedilir...
Ben de olsaydım aynı şekilde davranırdım herhalde. O özlem hiçbirşeye benzemiyor. Akşam eve gidince bile özlemle kucaklıyorum onu.. Günler, haftalar oldu... Özlem büyük...
Arabada babaya herşey anlatılır, babası yokken gittiği tiyatro, kitapları, oyuncaklar... Ve gelirken oynadığımız "kırmızıları bulma" oyunu babayla tekrarlanır. "ayyy babacım seni çok ösledim" diye diye gelinir eve.
Sonra uyku...
Ve sabah, anne işte İrem babasıyla hasret gideriyor :)
Allah sizi, bizi, hiçbirimizi ayırmasın...

3 yorum:

benimkuzum dedi ki...

gözünüz aydın :) inşallah sondur bu ayrılıklar , nasıl güzel yazmışsınız kavuşma anını , sevgiler figen

Seher Ozturk dedi ki...

Teşekkürler Figen. O anı anlatmaya çalıştım ama tabi yaşamak daha farklı :)

annesininoglusu dedi ki...

gözünün aydın:))
bizim de kavuşmamıza iki gün kaldı ama oraya gidince de memleket özlemi başlayacak:(
of of...