31 Aralık 2009

2010

İsterseniz 2010 yılı sizin için
Renk renk, dolu dolu, kıpır kıpır olsun
Eğer yok derseniz biraz daha sakin ama
Mutluluk hep yanınızda sizinle olsun
Dudaklardan çıkan nağmeler "sevgi" makamı
Evimizde çalan hep "huzur" şarkısı
Ne isterim daha derken aniden, daha da güzelleri hep sizinle olsun

Sevelim, sevilelim, daha çok daha daha çok
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız olsun
Ve en çok özlediğimiz anda sevdiklerimizi
Gülümseyecek kadar yakınımızda olsun
İlklerle dolu olsun, hepsi çok özel olsun
Lütfen herkesin kalbine hergün aşk güneşi doğsun
Eski yılları anmak şöyle bir dursun
Rastladığınız her durak daha güzel olsun..

28 Aralık 2009

yılbaşı partimiz..

partileri severim
eskiden de severdim şimdi de severim...
cumartesi günü öyle bir partiye davetliydik ki...
Sevgili Iraz'ın çocuklar için düzenlediği ve bizi de unutmadığı yılbaşı partisi..

tüm detayların düşünüldüğü, herşeyin çocuklar için organize edildiği, şarkılarla, müziklerle, oyuncaklarla, kara tahtasıyla, duvar tahtasıyla, tebeşiriyle, boyasıyla, tatlısıyla tuzlusuyla... çok çok güzel bir parti oldu.. İrem'in hala aklında tadı damağında kalmışçasına..

çocuklar küçüktü ama en yakın arkadaşımız Zeynep'in de partide olması partiye ayrı bir güzellik katmıştı. ve Zeynep'in o minik ellerinden aldığımız yılbaşı hediyesi...

Irazcığım, tekrar tekrar teşekkür ederiz. çok ama çok eğlendik.. Iraz'dan İreme'e gelen hediye de çok güzeldi..

Fotoğraf makinamın şarjı bitti ve görüntüleyemedim. O akşamı görüntüleyen varsa benimle paylaşabilir mi??

21 Aralık 2009

İrem'in hayali..

- Anne sen yarın işe gidecek misin?
- Evet kızım
- Gitme anne
- Ama gitmem lazım
- Anne o zaman ben sana bi iş açayım
- Nasıl olacak??
- Sana kocaman bir fabiyika açayım. Pembe bitane bizayar (bilgisayar) alıyım. Yanımda çalışıysın. Bi tane de tenis oynaman için bi yer yapayım, yere halı kaplatıyım.
- Halı mı?
- Evet anne yanlışlıkla (masucuktan)
- Başka??
- Sen de işe gitmezsin, birlikte oyun oynarız. Bizayarda dora oynarız, izleriz seninle, olaar mı??
- Olur annecim...

15 Aralık 2009

boriler..

birkaç haftadır Borilere takmış durumdayız
kim mi boriler?
TRT Çocuk'ta yayınlanan Afacan ve Yedi Kafadar'ın kahramanları
Afacan Bori, Yıldız Bori, Çiçek Bori, Camgöz Bori, Minik Bori bi de Kaptan Bori (bu kötü bori)

Evin içinde ben Yıldız Bori, İrem de Afacan Bori olarak dolaşıyoruz
Telefonda bugün sesleniyor "anne bugün sen çıktın" (yani yıldız bori çıkmış bugün)
Bazen küsüyor "anne sen neden Yıldız Bori gibi konuşmuyorsun??"
Hatta ben daha borileri hiç izlememişken İrem'e atmasyon bori masalları anlatırdım..
Haftasonu yok diye biliyorken biz, bir pazar akşamı boriler çıkınca televizyona, İrem Hanım öyle sevindi ki, koltukların üzerinde zıplamaya başladı...
Ve "anne sonunda onları görebildin" dedi

Caillou
Üzgünüm ama galiba pabucun dama atıldı..
Ama ben seni gerçekten de çok seviyorum
Ve hala ilgiyle izliyorum :)

11 Aralık 2009

irem'e


ADININ İÇİNDEDİR, Elif, Ra, mim.
Bilin bakalım bu kim?
Onun adı İREM.
Elif'ten çizilmiş kaşları, yay ne ki?
Gözleri karaca karası, Ceylan yavrusu ceren.
Duru su İREM.
Duruşu Elif.
Bakışı ürkek.
Evinin gülü o çiçek.

(by: anneteyze-F.L.T)

10 Aralık 2009

kızım..

Sana şiirler yazmak
Değil istediğim
Sana yaşamı vermek
Doyasıya duyurmak mutluluğu
O elle tutulan dağılan şey
Her an yeniden yaratarak
Dokun diye elinle durmadan
Dağıtıp yeniden kurarak

Sabah işte yeniden
Dağılan yeşil karanlıklar
Simgesi mi yarınlarımızın
Bırak öyleyse yaşamı açayım sana
Bir bir bir bir

(Oktay AKBAL)

7 Aralık 2009

haftasonu ve scooterımız :)

sabah sesimi duydu giderken
"annecim işe mi gidiyorsun?" diye sordu ağlamaklı
"evet kızım" dedim "vedalaşalım mı?"
"tamam annecim.."
öpüştük koklaştık vedalaştık
tam çıkıyordum ki bağırdı arkamdan
"annecim elini öpmeyi unuttum"
koştu elimi öptü alnına koydu, "hoşçakal annecim" dedi ve yatağa gitti..

haftasonu mu? işe gidicem korkusuyla sürekli peşimde
içeriye giriyorum "annneeeee işe mi gittin??"
"annecim bak ben bugün işe gitmicem tamam mı?"
"tamam annecim"

haftasonu Aysel Ablamız temizlik yaparken o da ellerini yıkar banyoda
Aysel çıkar, dalgınlıkla içeride el yıkayan İrem'i unutarak ışığı kapatır
Ve küçük hanım banyodan seslenir
"küçücük bir çocuk karanlıkta bırakılır mı hiç??"

dün yemeğe gittik anneanneye, dedemiz balık pişirmiş :)
yedik
İrem kudurdu anneanneyle akşam boyunca
sonra tutturdu ben burda kalıcam
bıraksan kalır
ama gittiğimiz anda başlar "ben eve gidicem diye"
yani mi??
yani galiba kızım büyüyor
baksanıza yatılı kalmak istedi ilk defa bir yerde...
belki ileride de der "anne ben bu akşam Zeynep'lerde kalıcam, ders çalışıcaz.."

ve sonunda korkumuzu yendik
korkumuzu yendiğimiz için o kadar mutlu ve gururluyuz ki :)
scooter'ımızı da aldık ödül olarak
ilk defa bir ödül koyduk bişey için
ve başardığı için de ödülünü aldık
mevsimi olmadığı için scooter bulmakta zorlandık
eve geldiğimizde tüm oyuncaklarını tanıştırdı scooterını
"bak Caillou bu benim scooterım, sana öğreteyim mi? dur şimdi.."
ve birşey farkettim
aslında bildiğim ama yine de çok uygulamadığım birşey
bir oyuncağı çocuğa hemen almayınca, biraz istetince daha kıymetli oluyor
Doralı scooterımız gibi :)

Daldan dala kondum biliyorum ama aklıma geldikçe yazdım
kaldıkça kalıyor küçük hanımın maceraları, incileri...
babamız da gitti
ama daha erken gelecek bu defa...
hadi şimdi işe koyulma zamanı
iyi yolculuklar babamıza...

3 Aralık 2009

günaydın..

Günaydın bebeğim,
Bayram da bitti
Dolayısıyla tatil de
Nasıl da alıştım senle dolu geçen günlere şu tatilde

Çok güzeldi tatilimiz..
Antalya sıcacıktı..
Ama sen biraz yaramaz
Kıpır kıpırın da ötesinde
Yerinde 5 dakika oturmayan..

Tatilden kareler...
Karete Kid

Arkadaşımız Defne
Çok sevdik onu..
O da aynı İrem gibiydi kıpır kıpır

Babaanne ile tavla turnuvası

"Komuşuuu"
Sulukule Gecesinden...

Bardaklara top atma yarışması
Ama İrem Hanım kısa yolu seçiyor, topu doğrudan bardağa bırakıyor..

Veee Rixos güzeli :)

Eve dönüş
İrem "davulların" üzerinde